Yönetim Üzerine İki İnceleme
Kitabın Yazarı: John Locke
İlk Basım Yılı: 1687
Yayınevi (TR): Litera Yayınları
Kategori: Felsefe
Özet
John Locke’un Yönetim Üzerine İki İnceleme adlı eseri, modern siyaset teorisinin temellerinden biri olarak kabul edilir. Locke, bu çalışmasında toplum, yönetim ve birey arasındaki ilişkileri açıklayarak, insanların hakları ve özgürlükleri üzerine devrim niteliğinde fikirler sunar. Eser, özellikle doğal haklar ve toplumsal sözleşme teorileriyle tanınır ve liberal demokrasinin temel taşlarından biri olarak görülür.
Locke, bu bölümde Robert Filmer’in “Babalar Hükümdarlığı” (Patriarcha) adlı eserini eleştirir. Filmer, monarşinin Tanrı’nın kutsal buyruğuna dayandığını savunur. Locke ise bu görüşe karşı çıkarak, hiçbir hükümetin insanlara doğuştan üstünlük sağlamadığını ve mutlak monarşinin temelsiz olduğunu belirtir. Bu bölüm, Filmer’in görüşlerini çürütmek için detaylı bir argümantasyon içerir.
İkinci İnceleme:
Bu bölüm, Locke’un toplum ve yönetim hakkındaki kendi görüşlerini ortaya koyduğu asıl kısımdır:
Doğa Durumu: İnsanların eşit, özgür ve bağımsız olduğu bir durumdur. Locke’a göre, doğa durumunda insanlar, doğal yasalarla yönlendirilir ve kimse başkasına zarar verme hakkına sahip değildir.
Mülkiyet: İnsanların kendi emekleriyle elde ettikleri şeyler üzerindeki haklarıdır. Locke, özel mülkiyeti, özgürlüğün bir uzantısı olarak görür.
Toplumsal Sözleşme: İnsanlar, doğal haklarını korumak ve güvenlik sağlamak için bir araya gelerek bir hükümet kurar. Bu hükümetin amacı, halkın refahını sağlamaktır.
Hükümetin Meşruiyeti: Locke’a göre, bir hükümetin meşruiyeti halkın rızasına dayanır. Eğer bir hükümet, halkın haklarını ihlal ederse, halkın o hükümeti değiştirme hakkı vardır.
Yönetim Şekli: Locke, yasama ve yürütme organlarının ayrılması gerektiğini savunarak, modern anayasal yönetim sisteminin temellerini atmıştır.
Cevvela Yorumu
Locke’un Yönetim Üzerine İki İnceleme adlı eseri, bireysel özgürlük ve halk egemenliği kavramlarını derinlemesine ele alır. Bu görüşler, Amerikan ve Fransız devrimleri gibi büyük tarihsel olaylara ilham kaynağı olmuş ve modern demokrasilerin temel ilkelerini oluşturmuştur. Eser, doğal haklar ve toplumsal sözleşme teorisiyle bireyin haklarını öne çıkarırken, devletin otoritesini sınırlama gerekliliğini vurgular. Ancak Locke’un mülkiyet konusundaki görüşleri, kapitalist sistemin gelişimine zemin hazırladığı için bazı eleştiriler almıştır. Özellikle eşitsizliğin kaynağının özel mülkiyet olduğu görüşünde olanlar, Locke’un yaklaşımına mesafeli durmuştur. Locke’un, kadın hakları ve kölelik konularındaki sınırlı perspektifi de modern eleştiriler arasındadır. Ancak eserin, liberal düşünce tarihindeki önemi yadsınamaz. Locke, bireyin haklarını merkeze alan bir yönetim modeli önerisiyle, insanlık tarihine güçlü bir katkıda bulunmuştur.
Cevvela'dan Alıntılar
"Bütün dünya bir türlü konuşup başka türlü eylemde bulunuyor."
"Allah'tan başka sığınacak yoktur."
"Her nerede yasa sona erer, orada tiranlık başlar."
"Kullanabildiğinden fazlasını istiflemek ahlâksızca olduğu kadar aptalcadır da."
"Bir şeyin değerinin diğerinkinden farkını emek yaratır."