Şarkiyatçılık


Kitabın Yazarı: Edward Said

İlk Basım Yılı: 1978

Yayınevi (TR): Metis Yayınları

Kategori: Kültür

Özet

Edward Said’in Şarkiyatçılık (Orientalism) adlı eseri, Batı’nın Doğu’ya bakış açısını ve Doğu’yu nasıl inşa ettiğini sorgulayan, modern akademide büyük bir etki yaratmış önemli bir metindir. Said, bu çalışmasında, Batı’nın Doğu’yu nasıl stereotiplerle dolu bir imge ve bilgi kaynağı haline getirdiğini, aynı zamanda bu bilgi üzerinden nasıl bir egemenlik kurduğunu derinlemesine ele alır.

Kitabın temel argümanı, “Şarkiyatçılık” kavramıdır. Said’e göre, Şarkiyatçılık, Batı’nın Doğu hakkında ürettiği bilgi, söylem ve imgeler yoluyla Doğu’yu ‘öteki’leştirip, onu Batı’ya karşı alt konumda tutan bir yapıdadır. Batı, Doğu’yu kendi çıkarları doğrultusunda tanımlamış ve Doğu’nun tarihini, kültürünü ve insanlarını Batı’nın üstünlüğünü vurgulayan bir çerçevede yeniden şekillendirmiştir.

Said, Şarkiyatçılığın temelinde yatan yaklaşımı ele alarak, Batı’nın özellikle 18. yüzyıldan itibaren, Doğu’yu egzotik, irrasyonel, geri kalmış ve mistik bir bölge olarak tasvir ettiğini vurgular. Bu anlatı, Batı’nın Doğu üzerindeki sömürgeci ve emperyalist girişimlerini meşrulaştırmaya yardımcı olmuştur. Doğu, Batı’nın medeniyet getireceği, modernleştireceği bir yer olarak gösterilirken, Batı ise akılcı, bilimsel ve ilerici bir medeniyet olarak sunulmuştur.

Kitap aynı zamanda Batı akademisinin, edebiyatının ve sanatının Doğu’ya dair imajları nasıl inşa ettiğini tartışır. Bu süreçte, Batı’daki sanatçılar, yazarlar ve akademisyenler, Doğu hakkında az bilgi sahibi olmalarına rağmen, Doğu’yu belirli bir çerçevede tasvir etmişlerdir. Bu tasvirler, Doğu’nun “tehlikeli” ve “gizemli” olduğu fikrini pekiştirmiş, Batı’nın Doğu’yu kontrol etme hakkını doğrulamaya çalışan bir araç haline gelmiştir.

Edward Said, bu bağlamda Şarkiyatçılığın yalnızca bir akademik disiplin olmadığını, aynı zamanda kültürel bir proje olduğunu savunur. Bu kültürel proje, Batı’nın kendini üstün bir medeniyet olarak kurarken, Doğu’yu geri kalmış ve bağımlı bir toplum olarak kurgulaması üzerine inşa edilmiştir. Batı, Doğu’yu hem bir tehdit hem de bir medenileştirme misyonunun nesnesi olarak görmüştür. Bu ikili yaklaşım, Batı’nın Doğu üzerindeki sömürgeci politikalarını haklı çıkaran bir söylemdir.

Said’in eseri, özellikle Batı’nın “bilgi-güç” ilişkisi üzerine odaklanır. Şarkiyatçılığın, Batı’nın Doğu üzerinde bilgi üreterek, bu bilgiyi Doğu’yu kontrol altına almak için kullanması üzerine kurulu olduğunu belirtir. Bu süreç, sadece siyasi ve ekonomik üstünlük sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kültürel ve entelektüel üstünlüğün de bir aracı haline gelir. Batı’nın Doğu hakkındaki bilgisi, yalnızca onu anlamak için değil, onu kontrol etmek için kullanılır.

Said, ayrıca Şarkiyatçılığın etkilerini günümüzde de gözlemleyebileceğimizi ifade eder. Özellikle medya, Hollywood filmleri ve popüler kültürde, Doğu’ya dair egzotikleştirilmiş ve basmakalıp imajların hala sürdüğünü vurgular. Bu imgeler, Doğu’nun hâlâ Batı tarafından anlaşılamayan, “öteki” olarak görülen bir yer olduğunun altını çizer. Said, bu bağlamda Şarkiyatçılığı, Batı’nın modern dünyadaki Doğu’ya yaklaşımında sürdürülen bir gelenek olarak görür.

Cevvela Yorumu

Edward Said’in Şarkiyatçılık kitabı, Batı'nın Doğu’yu nasıl bir kültürel "öteki" haline getirdiğini ve bu süreçte Doğu'ya dair yanlış imgeler inşa ettiğini çarpıcı bir şekilde analiz eden bir başyapıttır. Kitap, modern tarih, edebiyat ve siyaset bilimi gibi birçok alanda büyük bir etki yaratmış ve "Şarkiyatçılık" kavramını akademik dünyaya kazandırmıştır. Benim görüşüme göre, Said'in kitabı, Batı'nın Doğu'ya bakış açısını ve bu bakışın tarihsel süreçte nasıl şekillendiğini gözler önüne sermesi bakımından çok güçlü bir analizdir. Said, Batı'nın Doğu'yu hem kültürel hem de politik olarak nasıl dışladığını ve kendi üstünlüğünü pekiştirdiğini ustaca ortaya koymuştur. Şarkiyatçılığın yalnızca akademik bir disiplin değil, aynı zamanda Batı'nın sömürgeci politikalarını meşrulaştırmak için kullandığı bir araç olduğunu göstermesi eserin en önemli katkılarından biridir. Kitapta öne çıkan en güçlü nokta, Batı’nın "bilgi-güç" ilişkisini nasıl kurduğunu ve bu bilginin bir kontrol aracı olarak nasıl kullanıldığını göstermesidir. Şarkiyatçılığın yalnızca entelektüel bir faaliyet değil, aynı zamanda bir egemenlik aracı olarak kullanıldığı fikri, kitabın temel argümanını oluşturur. Batı, Doğu hakkında ürettiği bilgiyle sadece Doğu'yu anlamaya çalışmamış, aynı zamanda onu kontrol altına almaya çalışmıştır. Bu, tarihin her döneminde Batı’nın sömürgeci yaklaşımlarını meşrulaştırmak için kullandığı en güçlü araçlardan biri olmuştur. Kitabın eleştirilebilecek bir noktası, Doğu’nun kendi içindeki çeşitliliğini yeterince dikkate almamış olmasıdır. "Doğu" diye adlandırılan coğrafyanın tek bir kültür ya da medeniyet olmadığını unutmamak gerekir. Farklı dönemlerde, farklı coğrafyalarda var olan Doğu medeniyetlerinin her birinin farklı tarihsel, kültürel ve siyasal süreçlerden geçtiği göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle, Batı’nın Doğu'yu bir bütün olarak ele alarak tek bir kategori altında değerlendirmesi eleştirilebilir. Ancak Said’in çalışması, bu basitleştirmeyi eleştirirken, Doğu’nun çeşitliliğine dair derinlemesine bir çözümleme sunmaz. Said’in Şarkiyatçılığı modern medya ve popüler kültürde sürmekte olan bir olgu olarak değerlendirmesi, eserin günümüzle bağlantısını daha da güçlendirmektedir. Hollywood filmleri, medya ve hatta turizm endüstrisi, Doğu'yu hala egzotik, tehlikeli ve mistik bir yer olarak tasvir etmeye devam etmektedir. Bu, Batı'nın Şarkiyatçılıktan kurtulmadığını, aksine yeni biçimlerle devam ettirdiğini göstermektedir. Bununla birlikte, Şarkiyatçılık eleştirisi, sadece Batı’nın Doğu'ya bakışını değil, aynı zamanda Doğu’nun kendini Batı karşısında nasıl konumlandırdığını da sorgulatır. Doğu, Batı’nın üstünlüğüne karşı ne tür stratejiler geliştirmiştir? Bu sorular da Said'in analizinde daha fazla derinleştirilebilirdi. Batı’nın Doğu'yu "öteki"leştirdiği bir süreçte, Doğu’nun Batı’ya karşı ne tür dirençler geliştirdiği konusu, eserde daha fazla irdelenebilirdi. Genel olarak, Edward Said’in Şarkiyatçılık eseri, Batı'nın Doğu’ya karşı kurduğu ideolojik hegemonya ve bunun tarihsel kökenlerine dair çok güçlü bir eleştiri sunmaktadır. Bu eser, yalnızca akademik çevrelerde değil, toplumsal eleştirinin her alanında önemli bir kaynak olarak değerlendirilmektedir. Said’in bu çalışması, Batı ile Doğu arasındaki kültürel ve siyasi güç ilişkilerini anlamak için temel bir başvuru kaynağıdır.

Cevvela'dan Alıntılar

"Şark, Avrupa'nın maddi uygarlığı ile kültürünün bütünleyici bir parçasıdır."

"Her tekil araştırma, bu bağıntının niteliğini, o çalışmanın özel bağlamı, konusu ve tarihsel koşulları çerçevesinde tanımlamak zorundadır."

"Her imparatorluk resmi söyleminde başka imparatorluklara benzemediğini, koşullarının özel olduğunu, bir aydınlatma, uygarlaştırma, düzen ve demokrasi getirme misyonu taşıdığını, ancak başka çare kalmadığı için güce başvurulduğunu söyler."

"Bununla birlikte, iş tam bir doğruluk kaygısı gütmeye ve kendi koyduğu kuralı, "araştırmacı önyargılarının işe karışmasına izin vermeyecektir" kuralını yerine getirmeye gelince, fütursuz bir gevşeklik sergiler Lewis. Örneğin, (Arap milliyetçilerinin "grup-içi" dilini kullanarak) "siyonizme karşı Arap davasını" anlatırken, Filistin'de yerli Arap halkın varlığına ve muhalefetine rağmen bir siyonist istilanın ve sömürgeleştirmenin de söz konusu olduğunu hiçbir yerde, hiçbir yazısında belirtmez."

"Von Grunebaum'a göre modern İslam Batı'ya sırt çevirmiştir, çünkü başlangıçtaki anlamına sadıktır; öte yandan, ancak Batı'ya özgü bir bakış açısından bakarak kendini yeniden yorumlamakla modernleşebilir İslam. Tabii ki Von Grunebaum bunun imkansız olduğunuda gösterir. Ancak Laroui, von Grunebaum'un İslamın yenilikler getirme becerisinden yoksun bir kültür olarak betimlenmesine varan düşünce sürecini anlatırken, İslamın kendini geliştirmek için Batı'nın yöntemlerini kullanması gerektiği fikrinin, belki de Von Grunebaum'un yaygın etkisi sayesinde, Ortadoğu araştırmaları için neredeyse mutlak bir hakikat haline geldiğine değinmemiştir."

Puan Verin

Ortalama Puan: 8

Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum Yazın

Alıntılar


Henüz alıntı yapılmamış.


Alıntı Ekleyin

Scroll to Top