Uygarlıkların Grameri
Kitabın Yazarı: Fernand Braudel
İlk Basım Yılı: 1968
Yayınevi (TR): İmge Yayınları
Kategori: Kültür
Özet
Fernand Braudel’in Uygarlıkların Grameri adlı eseri, dünya tarihine sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan derinlemesine bakan kapsamlı bir çalışmadır. Braudel, tarihi sadece siyasi olaylarla sınırlandırmaz, onun yerine insan yaşamının farklı yönlerine de odaklanır: ticaret, ekonomi, coğrafya, kültür ve toplum yapıları. Yazar, medeniyetleri sadece büyük liderlerin ya da savaşların eseri olarak değil, çok daha geniş ve yavaş gelişen süreçler olarak değerlendirir. Tarihsel olayların ve medeniyetlerin coğrafya ve iklim gibi faktörlerle nasıl şekillendiğini, toplumların iç dinamiklerini ve ticaret yollarının küresel gelişimi nasıl etkilediğini inceler. Eser, Braudel’in “uzun süreli tarih” anlayışıyla yazılmış, tarihsel olayların arkasındaki ekonomik ve sosyal yapıların incelenmesine dayanmaktadır. Bu nedenle, Batı medeniyetine dair derinlemesine bir analiz sunarken, aynı zamanda diğer büyük medeniyetlerin Batı ile olan etkileşimlerine de ışık tutmaktadır.
Cevvela Yorumu
Fernand Braudel’in tarih anlayışı, geleneksel tarih yazımından oldukça farklı ve derin bir perspektif sunuyor. Kitap, medeniyetlerin sadece savaşlar ve krallıklar üzerinden okunamayacağını, insanlığın uzun vadeli sosyal, ekonomik ve coğrafi gelişimleri ile şekillendiğini ortaya koyuyor. Bu yaklaşımı, tarihe geniş bir perspektiften bakmayı sağlarken, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik yapıların olaylar üzerindeki etkisini anlamamızı da kolaylaştırıyor. Braudel, tarihsel olayların arkasındaki derin dinamikleri incelerken, ticaret yollarının ve coğrafi faktörlerin medeniyetler arası etkileşimdeki önemini vurguluyor. Ancak, eser bazı okuyucular için fazla detaycı ve akademik gelebilir. Braudel'in karmaşık ve detaylı anlatımı, bazen okuyucunun sabrını zorlayabilir. Fakat tarih ve medeniyetleri daha geniş bir açıdan anlamak isteyenler için bu eser vazgeçilmez bir kaynak.
Cevvela'dan Alıntılar
"Endüstri devrimi karmaşık bir olgudur; hiçbir yerde tek bir keresinde oluşmamıştır."
"İnsan uzun süre, İnsanın elindeki tek alet, tek motor güç, buna bağlı olarak da maddi uygarlığı inşa eden tek unsur olarak kalmıştır. İnsan maddi uygarlığı kol ve ellerinin gücüyle inşa etmiştir."
"İslam alemi, biraz utançla üçüncü dünya adını verdiğimiz, yaşayan insanlarının şu cehenneminin veya şu tarafının içine, gerileye gerileye girmiştir, çünkü eskiden hiç kuşkusuz nisbeten daha iyi bir konumda olmuştur. Az veya çok geç, ama net olan bu gerileme, XIX. yüzyılda İslam aleminin aşağılanmasına, acı çekmesine, sonra da yabancı egemenliğinin genelleşmesine neden olmuştur. Olgular iyi bilinmektedir. Bir tek Türkiye ortak kaderin dışında kalacaktır. Mustafa Kemal Paşa ve onun gösterdiği ani ve parlak tepki (1920-1938), bu bağımlı olmama durumundan kaynaklanmıştır. Bu tepki, daha sonraki ulusal kurtuluş hareketlerinin örneği olacaktır. İslam alemi bugün tamamen (veya hemen hemen) kurtulmuş durumdadır. Fakat bağımsızlığını kazanmak başka birşey, dünyaya ayak uydurmak ve geleceğe huzur içinde bakabilmek daha başka birşeydir."
"Fransa'dan yola çıkan uygarlık kelimesi, çabucak Avrupa turu yapar. Kültür kelimesi ona eşlik eder."
"Amerikan hayatının gerektirdiği üzere, bir iş esas olmaktan çıkınca, ortaya başka bir iş çıkmaktadır: İlki bırakılmakta, ikincisine doğru koşulmaktadır."