Bir Bunalım Çağında Toplum Felsefeleri


Kitabın Yazarı: Pitirim Sorokin

İlk Basım Yılı: 1949

Yayınevi (TR): Salyangoz Yayınları

Kategori: Felsefe

Özet

Pitirim Sorokin’in Bir Bunalım Çağında Toplum Felsefeleri adlı eseri, toplumların geçirdiği kriz dönemlerini ve bu dönemlerin felsefi, sosyal ve kültürel etkilerini ele alan kapsamlı bir analizdir. Sorokin, toplumların tarih boyunca döngüsel krizlerden geçtiğini ve her krizin ardından farklı felsefi yaklaşımlar, kültürel eğilimler ve sosyal yapılar geliştirdiğini savunur. Kitap, özellikle Batı medeniyetinin 20. yüzyılda yaşadığı bunalımlar üzerine yoğunlaşır. Sorokin, toplumsal krizlerin nasıl meydana geldiğini, bu süreçte kültürel değişimlerin ve toplum felsefelerinin nasıl evrildiğini detaylı bir şekilde inceler. Eser, toplumların maddi değerlerden manevi değerlere geçiş süreçlerine vurgu yapar ve bu geçişlerin insanlık tarihindeki rolünü açıklar. Sorokin, tarihsel ve sosyolojik bir perspektif sunarak, toplumların dinamik yapısını ve kültürel gelişimlerini ele alır.

Cevvela Yorumu

Pitirim Sorokin’in bu çalışması, toplumların iç dinamiklerini ve krizlerle baş etme yöntemlerini anlamak için derin bir kaynak sunuyor. Sorokin'in döngüsel toplum anlayışı, modern toplumların maddi ve manevi değerler arasındaki salınımını net bir şekilde ortaya koyuyor. Kitap, özellikle kriz dönemlerinde toplumların nasıl yön değiştirdiğini ve yeni değer sistemleri geliştirdiğini gösteriyor. Ancak, Sorokin’in eserindeki teorik derinlik ve karmaşık anlatım, eserin sadece akademik çevrelerde anlaşılmasını zorlaştırabilir. Bazı okuyucular için felsefi kavramların yoğunluğu yorucu olabilir. Bununla birlikte, toplumsal değişimlerin ve kültürel evrimlerin kökenlerine dair güçlü bir analiz arayan okuyucular için bu eser eşsiz bir perspektif sunuyor. Kitap, özellikle sosyal teoriler ve felsefi yaklaşımlar açısından zengin bir içerik barındırıyor.

Cevvela'dan Alıntılar

"İnsanlığın bütün tarihindeki muhtemelen en büyük bunalım dönemi olan yirminci yüzyıl, bir sürü tarih felsefesi ortaya koymuştur."

"İleri gelen tarih felsefecileri ve toplum düşünürlerinin yüzde yetmiş sekseni ya hapse girmiş ya da sürülmüş, canını kurtarmak için kaçmak zorunda kalmış yahut başka çetin belalar geçirmişlerdir."

"Para zekayı yıktıktan sonra, yine para yoluyla demokrasi kendi kendisinin yıkıcısı olur. Demokrasinin başlangıcındaki soylu fikir ve ahlak önderlerinin yerini, şimdi gözünü budaktan esirgemeyen ve aydın olmayan politikacılar alırlar."

"Her kültür, mimarlıkla ilgili dönemle başlar ve resim dönemiyle sona erer."

"Parti önderlerinin diktatörlüğü, basının diktatörlüğüne dayanır. Önderler, ruhlarını, fizik bir kamçı ya da askerlik hizmetinden daha etkili olan makaleler, telgraflar ve resimlerle kamçılayarak, kendilerini izleyenlerin büyük çoğunluğunu eğitmektedir; sonunda, kütleler yaygarayla silah istemekte ve önderlerini, gerçekte onların itinayla hazırladığı gelecek bir diktatörlüğe, görünüşte zorlamaktadır. "Demokrasinin sonu budur." "

Puan Verin

Ortalama Puan: 10

Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum Yazın

Alıntılar


Henüz alıntı yapılmamış.


Alıntı Ekleyin

Scroll to Top