Cevahir Uluscul

Cevahir, cevvela platformundaki, makale, yorum ve önerileriyle, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunmayı hedefliyor.

25 yılı aşkın tecrübesiyle kurumsal yönetim, bayi yönetimi, finansman, sosyal medya yönetimi, dijital ekonomi ve pazarlama konularında tecrübeli ve birçok akredite lisansa sahiptir.

1996-2000 yılları arasında KTÜ, İşletme, Lisans

2014-2015 yılları arasında, Nişantaşı Üniversitesi, Uluslararası Finansal Raporlama ve Denetim, Yüksek Lisans

2018-2022 yılları arasında, İstanbul Üniversitesi, Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi, Lisans

2021-2023 yılları arasında, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Dijital Ekonomi ve Pazarlama, Tezli Yüksek Lisans eğitimlerini tamamlamıştır.

2023-2025 Sebahattin Zaim Üniversitesi, Medeniyet Tasavvuru Okulu eğitimlerini tamamlamıştır.

Dijital ve sosyal medya pazarlama yönetimi, finansal planlama, iç denetim, insan kaynakları ve iş süreçleri analizi ve girişimcilik, NLP ve ICF Profesyonel koçluk, girişimci-takım-ilişki-öğrenci-yönetici-kariyer koçluğu, hukuki bilirkişilik gibi çeşitli alanlarda birçok sertifikaya ve lisansa sahiptir.
Türkiye Fütüristler Derneği, İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, KALDER (Türkiye Kalite Derneği) ve Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği gibi saygın toplulukların üyesidir.

İş dünyasında sağladığı katkılar ve yazdığı makalelerle de bilinen Cevahir hem profesyonel hem de kişisel hayatında sürekli olarak yenilikçi ve gelişim odaklı bir duruş sergilemektedir.

Zihnin Prangaları ve Benliğin Uçuşu

Bazen insan, kendi düşüncelerinin içinde üşür.Bir şey olur; bir bakış, bir ses, bir an ve zihnin o hiç durmayan dişlileri bir kez daha dönmeye başlar. Düşünce, hayatın sıcak akışını soğutur; olanı olduğu gibi göremeyiz artık. Her şey bir tanım, bir yargı, bir kıyas hâline gelir. Ve biz, kendi kelimelerimizin içine hapsoluruz.Zihin, güvenlik ister; belirsizlikten korkar. […]

Zihnin Prangaları ve Benliğin Uçuşu Devamını Oku

Düşünmekten Yaşamak’a: Modern Liderliğin Bilinçli Mimarı Olmak

Liderlerin %70’i, en büyük yenilgilerinin dış faktörlerden değil, kendi zihinsel kalıplarından kaynaklandığını itiraf ediyor. Peki ya siz? Yıllardır merdivenleri tırmanıyor, terfiler alıyor, alkış topluyor ama geceleri sessizliğe gömüldüğünüzde içinizde tarif edilemez bir boşlukla mı karşılaşıyorsunuz? Sanki dışarıdan kusursuz görünen bir sarayın içinde, duvarların ardında yankılanan bir yalnızlıkla yaşıyormuş gibi… İşte tam da bu noktada devreye

Düşünmekten Yaşamak’a: Modern Liderliğin Bilinçli Mimarı Olmak Devamını Oku

Senin Hayatın Mı, Sadece “Geçiyor” Mu?

Bizi alıp sürükleyen profesyonel hayat “akışının” ve rutinlerin “zorunlu adımlarının” içinde, günler, aylar, yıllar birbiri ardına geçerken her şey yolundaymış gibi görünürken… Hiç durup düşündün mü? İşler yetişiyor, takvim doluyor, mesajlar cevaplanıyor, çaylar içiliyor. Ama gecenin sessiz bir anında, her şey durduğunda… İçinden belki de şu cümle geçiyor: Bütün bunlar bana mı ait, yoksa sadece

Senin Hayatın Mı, Sadece “Geçiyor” Mu? Devamını Oku

Yorulmayı Unuttuk, Gücümüzü Kaybediyoruz

Hayat artık “çok kolay”, değil mi? Yorgunluk, modern insanın dilinden silinmiş bir kelime; sanki bir yük gibi sırtımızdan atılmış. Ama bu “zahmetsiz” yaşam bize gerçekten ne kazandırdı? Yorulmayı unuttuk, mücadeleyi, ter dökmeyi bir kenara bıraktık ve kendimizi ekran başında hayata dokunmadan yaşamaya teslim ettik. Tüm bu kolaylıklar bizi “mükemmel” bir şekilde rahata erdirdi; öyle ki,

Yorulmayı Unuttuk, Gücümüzü Kaybediyoruz Devamını Oku

Neden Koçluk Almalısınız? Hayatınıza Değer Katacak Yolculuğa Başlayın

Neden Koçluk Almalısınız? Hayat, her birimize farklı yollar ve zorluklar sunar. Bu yolculukta bazen hedeflerimizi belirlemek, bazen de değişimin getirdiği belirsizliklerle başa çıkmak zorlaşabilir. İşte tam da bu noktada koçluk devreye girer. Koçluk, bireylerin kendi potansiyellerini keşfetmelerine, hedeflerine ulaşmalarına ve hayatlarına anlam katmalarına yardımcı olan güçlü bir süreçtir. Koçluk Nedir? Koçluk, bireylerin kendi yaşamlarının direksiyonuna

Neden Koçluk Almalısınız? Hayatınıza Değer Katacak Yolculuğa Başlayın Devamını Oku

Zamanın Kıskacında Modern İnsan: İhtiyaçlar, Koşuşturma ve Hakikatin Peşinde

Bir an durup düşünün: 2000 yıl önce insanlar zamanı nasıl yaşardı? Hayatın sade ritmi, bugünkü karmaşanın tam zıddıydı. Sabah güneşiyle başlayan günler, akşam yıldızlarının altında son bulurdu. Farklı bir dünyada, aynı zaman akıyordu. Ancak şimdi, bir saniye bile durmadan akıp giden bir çağdayız. Zaman, sanki modern insan için en büyük lüks haline geldi. Bugün, çevremizde

Zamanın Kıskacında Modern İnsan: İhtiyaçlar, Koşuşturma ve Hakikatin Peşinde Devamını Oku

Yetkinlik ve Adalet Dengesi: İşveren ve Yönetici İlişkilerinde Uyum ve Verimliliğin Anahtarları

Şirket başarısının görünmeyen mimarları kimdir? Adaletin terazisiyle şekillenen işveren-yönetici ilişkileri, bir işletmenin kaderini belirler. Peki ya bu terazide denge kaybolursa? İşverenin yetkinliği ile yöneticilerin karar alma süreçlerindeki uyum, yalnızca bir çalışma ortamı değil, sürdürülebilir bir başarı hikayesi yaratabilir mi? İşverenler ve şirket yöneticileri arasındaki ilişki, iş hayatımızda şirketlerin başarısını önemli ölçüde etkileyen konulardan birisi olmuştur.

Yetkinlik ve Adalet Dengesi: İşveren ve Yönetici İlişkilerinde Uyum ve Verimliliğin Anahtarları Devamını Oku

İş Hayatında Önemli Kararlar Verme Süreci

Karar verme sürecinin adımlarını, bilgi analizi ve risk değerlendirmesini keşfedin. Başarılı kararların uygulanması için stratejiler geliştirin.İş hayatında doğru kararlar almak, başarının anahtarıdır. Her gün karşılaştığımız seçimler, geleceğimizi şekillendirirken, bu kararların alınma süreci de bir o kadar kritiktir. Bu yazıda, iş ortamında önemli kararlar verme sürecinin neden bu kadar önemli olduğunu ve bu sürecin aşamalarını ele

İş Hayatında Önemli Kararlar Verme Süreci Devamını Oku

Saygı mı, Statü Dayatması mı? Hitap Şekillerine ve Sessizlik Kültürüne Farklı Bir Bakış

Toplum olarak birbirimize nasıl hitap ettiğimiz, aslında derinlerde yatan sosyal statü farklarını ve güç dinamiklerini yansıtıyor olabilir mi? Birbirimize isimle mi, yoksa daha resmi ifadelerle mi sesleniyoruz? Bu hitap şekilleri gerçekten karşılıklı saygıyı mı ifade ediyor, yoksa sosyal statü farkını mı pekiştiriyor? İnsanların hangi niteliğinden dolayı “Sayın” diye anılmayı hak ettiğini hiç düşündünüz mü? Belki

Saygı mı, Statü Dayatması mı? Hitap Şekillerine ve Sessizlik Kültürüne Farklı Bir Bakış Devamını Oku

Scroll to Top